| 26 Haziran 2020 |
ÖZEL HABER: Havva AKÇA - Berfin MUTLU
Türkiye’de pandemi sürecinde insanların evlerinde kalması sonrasında aile içi şiddet ve kadına şiddetin arttığını ifade eden Bolu Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Fatma Kubilay, “Özellikle anlaşmalı boşanmalarda büyük bir artış görülüyor.Şiddete uğrayan pek çok kadın özellikle eğitimli kadınlar daha çok sessiz kalıyorlar. Sessiz kalıyor çünkü gururları inciniyor ve bu durumun duyulmasını istemiyorlar ” dedi.
Korona virüs salgını nedeniyle Sağlık Bakanlığı insanların evlerinden çıkmaması uyarısında bulundu. Türkiye’de bu süreçte insanların evlerinde kalmasıyla beraber aile içi şiddetin artığını belirten Bolu Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Fatma Kubilay, “Gerek pandemi sürecinde olsun, gerek insanlar evlerine kapandığında eşlerin bir arada uzun süre kalmaları sebebiyle, aile ortamının da etkisiyle birbirlerine sabırsız olması noktasında geçimsizlik, anlaşmalı boşanmalar, aile içi şiddette artış olduğu gözlemlendi. Özellikle anlaşmalı boşanmalarda büyük bir artış görüldüğü söylendi” diye konuştu.
‘’DAHA ÇOK EĞİTİMLİ KADINLAR SESSİZ KALIYOR’’
Av. Fatma Kubilay şiddete uğrayan kadınların çoğu zaman sessiz kaldığını belirterek, ‘’Biz ataerkil bir toplumuz açıkçası kol kırılır yen içinde kalır terbiyesiyle büyütülen kadınlarız. Bu durumda sessiz kalan kadınlar çok fazla. Şiddetin her türlüsünü uygulayan erkek, şiddet uygulamaya özellikle psikolojik şiddetle başlıyor. Daha sonra ilerleyerek fiziksel şiddet boyutuna ulaşıyor. Kadın bu şiddet sebebiyle korkuyor. Özellikle şiddetin son seviyesi ölümler.Kadınlar eşler ya da partnerleri tarafından öldürüldüğü için, öldürülmekten korkuyor, bu sebeple de çoğu zaman sesini çıkaramıyor. Sesini çıkartamayan gizlide kalan kadınlar çok fazla var. Eğitimi daha az olan kadınların ezildiği ya da şiddete maruz kaldığı düşünülse de, pek çok eğitimli kadında şiddete uğramakta ezilmektedir. Toplum içinde belli bir mevkiide olan kadınlar bu durumun duyulmasını istemiyor.Yine eşini sevdiğinden dolayı da bu durumu yansıttığında eşiyle daha çok problemler yaşayacağını düşünüyor. İnsanların dışarıdan gördüğü mükemmel tabloyu görmeye devam etmelerini istiyorlar. Dışa yansıtmaya utanıyorlar. Bu sebeple genelde eğitimli kadınlar da şiddete sessiz kalıyorlar’’ şeklinde konuştu.
‘’BİR ŞEYLER SON NOKTAYA GELİNMEDEN GERÇEK ANLAMDA ÇÖZÜM İÇİN GEREKENLER YAPILMALI’’
Kubilay, ‘’ Günümüzde kadınlara yönelik ekonomik şiddet olayı da çok fazla yaşanıyor. Yasaların gerçekten ihtiyaç olduğunda kullanılması gerekiyor. Biz olayların içerisinde olmadığımız için bilemeyiz. Gerçekten şiddete maruz kalanlar yasal yollara başvurmalı ve gereken önlemler alınmalıdır.Kısaca son noktaya gelinmeden gerekenler gerçek anlamda yapılmalı ve insanlar yasalara inancını yitirmemeli.Her ne kadar 6284 sayılı yasamızda Şiddete uğrayan kişiler ve şiddet uygulayanlar için gerekli düzenlemeler yapılmış olsada kanaatimce eksiklikler mevcuttur. Özellikle silah ve silahtan sayılan şeylerle fiziksel şiddet uygulanırsa derhal tutuklama kararı verilmeli ve bu husus yasaya eklenmelidir. Kadın psikolojik şiddete uğradığında ya da en ufak bir bahane ile kadına şiddet uygulanıyorsa, basit fiziksel şiddette dahil kesinlikle tedbir kararları alınmalıdır. Şiddetin önlenmesi için öncelikle eğitim şart ve çok önemli. Eğitim önce aile içinde başlar. Aile içinde özellikle annelerin çocuklarına iyi eğitim vermesi gerekir. Şiddetin kime uygulanırsa uygulansın çok yanlış bir şey olduğu eğitimi aile içinde verilmeli. Okullarda da ayrım olmadan aile içi şiddetle ve insan haklarıyla ilgili eğitim çok iyi bir şekilde uzmanlar tarafından verilmeli’’ ifadelerini kullandı
“HİÇBİR ŞEY FİZİKSEL ŞİDDETİ HAKLI GÖSTERMEZ”
“Aile içerisinde bir şeylerin evlilik öncesinde oturmaması, konuşulmaması bir sorundur. Her şeye sonsuz olarak sahip olmak zorunda değiliz.Kişilerin birbirlerine isteklerini güzel bir dille anlatmaları gerekir. Kadınların da haksız olduğu noktalar var ama hiçbir şey fiziksel şiddeti haklı göstermez. Kadınların da zaman zaman eşlerine fiziksel şiddet uyguladıkları iddia ediliyor.Kanaatimce tüm bunların sebebi eşler arasında İletişim kopukluğu olması.Toplum olarak sağlıklı İletişimi öğrenmemiz gerekiyor. İletişim konusu da okullarda ders olarak okutulmalıdır. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle Bolu Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak bir dergi çıkardık. Salgın sürecinden ötürü derginin tanıtımını ve dağıtımını yapamamıştık, şimdi başladık. Dergimizin içinde KADES (Kadın destek hattı) uygulaması konusunda da bilgilendirme yaptık, ayrıca derginin içindeki kitap ayracında bulunan kare koddan uygulama anında yüklenebiliyor.’’ ifadelerini kullandı.
