24 Ağustos 2020 |
HABER: Havva AKÇA - Berfin MUTLU
Sol Parti Bolu 1. Olağan Kongresi yapılırken, partinin ilk İl Başkanı Dilara Kurtuluş seçildi. Kurtuluş, “İktidarın vereceği tek müjde istifadır” dedi.
Sol Parti Bolu İlk Kongresi Anka Kafe’de gerçekleşti. Partinin ilk kongresinde il başkanlığa Dilara Kurtuluş seçilirken, parti örgütü Kıbrıscık, Mudurnu ve Bolu merkezde kuruldu.
“KADINLAR VE LGBT’Lİ BİREYLER HER GÜN AYRIMCILIĞA UĞRUYOR”
Kongrede konuşan Sol Parti Bolu İl Başkanı Dilara Kurtuluş, “Cumhuriyet tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşıyoruz. Türkiye, derin bir ekonomik ve siyasal kriz içinde. Ekonomik krizin yükü emekçilere, yoksul halk kesimlerine yüklenmekte, işsizlik, diplomalı işsizlik cumhuriyet tarihinin zirvesine görmekte. Üreten köylü emeğinin karşılığı alamamakta. Derelerimiz, köprülerimiz, topraklarımız işgalcilere, emperyalistlere peşkeş çekilmekte. Doğa, kapitalizmin kâr hırsıyla talan edilmekte. Eğitim tarikatlara, gerici vakıflara emanet edilmekte. Sağlık pandemi koşullarında dahi parası olana, makamı olana sunulmakta. Sosyal medya, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü her alandan saldırılar altında. Kadınlar, LGBTİ bireyler her gün ayrımcılığa, şiddete, katliama maruz kalmakta” dedi
“İKTİDARIN VERECEĞİ TEK MÜJDE İSTİFADIR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cuma günü verdiği doğalgaz müjdesine atıfta bulunan Kurtuluş, “İktidar daha Ensar’ın, Soma’nın, Gezi’nin, 10 Ekim Ankara Katliamı’nın hesabını vermemişken hala halka müjdelerle gelmeye çalışmakta. Norveç’ten alınan, ismi Fatih olarak değiştirilen gemiyle bulunan doğalgazın, yerli ve milli olarak nitelendirilmesi bir yana, verilen rakamların yanlışlıkları bir yana. Covid-19 pandemisinde yoksul kesimler fabrikalarda, işyerlerinde çalışmaya zorlanırken; eğitim kurumları özel okullar para kazansın diye örgün eğitime başlarken; iktidar halkın sağlığını hiçe sayıp kendi koltuklarına sarılmışken; iktidarın vereceği tek müjde istifadır” dedi.
“BİZLER, EN UZUN GECENİN SABAHINDA GÜNEŞİ ZAPT ETMEK İÇİN YOLA ÇIKTIK”
“Her türlü talanı, peşkeşi, soygunu; milliyetçilik, dincilik maskesiyle perdeleyen bir avuç sömürücü, soyguncu azınlığın saltanatını yıkalım. Emekçilerin bağımsız, laik, demokratik cumhuriyetini kurmak için, aklı ve yüreği halktan yana olan herkesi mücadeleye çağırıyoruz. Bir avuç haraminin saltanatı için emeğine el konulan, aç-sefil bırakılan işçiler, köylüler, emekçiler; özgürlüğü yok edilen, işsiz bırakılan, gelecekleri çalınan gençler; ezilen, şiddete, ayrımcılığa, iki kat sömürüye maruz bırakılan kadınlar birleşelim. Bizler, en uzun gecenin sabahında güneşi zapt etmek için yola çıktık. Gelin laikliğin, özgürlüğün, eşitliğin, kardeşliğin ülkesini birlikte kuralım.”