12 Şubat 2018 |
Ülke gündemi yoğun, büyük oyunu bozmak için Suriye topraklarında temizlik yapıyoruz… Rabbim Devlet adamlarımıza, asker ve polislerimize yardım etsin… Şehitlerimize rahmet diliyorum…
Biz yerel gündeme değinelim...
Şu dosya gönderme işleriyle alakalı birkaç bir şey yazayım…
Yıllardır siyasilere yakın bir gazeteci olarak dosya dedikodularını duymaktan sıkıldım. Yok Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz hakkında dosya hazırlanmış, yok efendim AK Parti Milletvekili Ali Ercoşkun hakkında dosya hazırlanıp Ankara’ya gönderilmiş.
Son olarak istifa ettikten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından tekrar göreve atanan AK Parti İl Başkanı Nurettin Doğanay hakkında birşeyler hazırlandığı konuşuldu durdu. Bu işlerin tadı iyice kaçtı. Şunu da eklemem lazım, il başkanlığı için Ankara’ya çağırılan eski İl Başkanı Mehmet Emin Güz’e ‘Akşenerci’ iftirası atmak da ayıbın büyüğüydü, yakışmadı…
İçi tamamen iftiralarla dolu bu dosyaları kimler taşıyor, dava adamları mı? Parti için gece gündüz koşturanlar mı? Tabi ki hayır. Emin olun dosyaları hazırlayıp sarayın aşçısına ya da kapıcısına verenler bu aşağılık olayları sırf şahsi menfaatleri ve hırsları için yapıyorlar. 'Dosyayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verdim, baktı etti, çok kızdı’ veya ’Erdoğan dosya istedi’ diyenlere sakın inanmayın, vallahi de yalan billahi de yalan, dertleri sadece manşet olup konuşulmak… Çünkü bittiler...
Yıllardır dosya hazırlayanları tek tek bilirim, çoğunluğu şu anda siyasi arenada yoklar, birkaçı hala aktif siyasetin içinde… Allah ayaklarını her zaman dolandırmıştır. Bu tipler duracaklar mı, tabi ki durmayacaklar. Kendilerini tatmin etmek için sürekli bir şeyler yapacaklar. Sonra da çıkıp 'Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dosya verdik, gerekeni yapacak’ şeklinde algı yapacaklar. Erdoğan Dünya’nın derdiyle uğraşırken, işi gücü bırakıp içi iftiralarla dolu Bolu’dan gelen dosyayı mı inceleyecek. Yalanın en büyüğü de bu zaten. Bütün bunlardan Bolu zarar görüyor.
Bu konuyla ilgili bir daha ki yazımda size çok çarpıcı detaylar vereceğim. Bu konuyu şimdilik kapatalım…
*************************
YERELDEKİ ÜLKÜCÜ DÜŞMANLIĞI…
Bu konuyu ne zamandır yazacağım ancak bugüne nasipmiş. Türkiye zor bir süreçten geçiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli kol kola vermiş bu süreçte birlik beraberlik içinde görüntü verirken, Bahçeli’nin 2019 başkanlık seçimlerinde AK Parti’yi destekleyeceklerini ifade etmesinin ardından saflar iyice netleşti.
Ankara’da herşey güzel, tablo sevindirici, ancak şimdi gelelim yerele…
Diğer illerde nasıl bilmiyorum ama Bolu’da iktidarın bazı mensuplarının ve iktidarın atadığı bazı bürokratların ülkücü kadrolara karşı art niyetli bakışına hayretle izliyorum. Bir yere ülkücü bir isim atanacağı zaman birileri hemen acayip oyunlara girerek iftiralarla o ismin önünü kesiyorlar. Bu kişilerin halen FETÖ’ye olan diyetlerini ödedikleri kanaatindeyim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan aldıkları güçle at oynatan bazı siyasiler ve bürokratlara birileri şunu söylemeli. “Ülkücülerden bu topraklara hiçbir zaman zarar gelmemiştir, gelmez de”
FETÖ’cüler devletin kadrolarından sözde temizlendi. Birileri şimdi de farklı yapıdaki kadroları devletin kadrolarına yerleştirme çabasında…
Bu yapılanın adı resmen ihanettir. Ülkücülere karşı önyargı zaman zaman ortaya çıkıyor. Mesela geçenlerde Düzce’de bir dangalağın bozkurt işaretine söyledikleri gibi…
Dedim ya bu tamamen günde sadece 4 saat uyuyabilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan alınan güçle oluşan şımarıklık…
80 ihtilalinde büyük sıkıntılar çeken ülkücü kadrolar hiçbir zaman devletinden şikayetçi olmamış, meydanlara çıkıp mağdur edebiyatı yapmamışlardır. Bu haksızlıklar karşısında da Devletinden şikayet etmeyeceklerdir ama birileri artık bu şımarıklığı ve yalakalığı bırakmalı…
Son bir şey, 15 Temmuz sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın koruma ordusuna ve çalışma arkadaşlarına bir bakın, kimlermiş…
Görüşmek üzere...